İnsanları kaybetmek. Bak alakasız bir şey yazacağım şu anki konumdan ama; insanları kaybetmek için önce kazanmak gerekir; ben ise belki hiç kazanmadım, büyük ihtimalle hiç kazanamadım.
Şimdi asıl meseleye gelelim. Bir zamanlar bir Elif vardı. Hayatına kimler giriyor, kimler çıkıyor umursamayan. Hayatından çıkanlar için üzülmeyen. Güçlü. GÜÇLÜ. Tekrar o duvarlarımı örüyorum ve tekrar koyuyorum bazı insanları içeri. Bazılarını da kapı dışı ediyorum. Bu, beni güvende hissettiriyor. O dışarıdaki insanların içeri girmesi için vakit gerekecek. Ve içeridekiler ise hiç çıkamayacak. O duvarlar çok heybetli. Yıkmayacağım, yıktırmayacağım onları hiç kimseye.
Umutlu ve güçlüyüm.
Umutlu ve güçlüyüm.
Umutlu ve güçlüyüm.
(bu sayfada bir yeri daire içine almışım ve “Zuhal Ablanın tükürüğü was here/is here” yazmışım)
6.1.18