çok fazla gökdelen
çok fazla sis geceleri
artan inancım bir şeyler yapabileceğime dair
teomanın sesi
saçımı görüp bana gülümseyen çocuklar..
buluşan arkadaşlar, kekolar biraz
“süteli muhallebicisi”
ders çalışmanın, bir yerlere yetişmenin acelesi
İstanbul beni giderek aşık ediyor mahvolmuş haline
buraya ait hissediyorum, saçma olsa da
bilmiyorum ne zaman oldu bu ama
gülümsemeyi tekrar tekrar öğreniyorum her güzel şeyde
kazıklanmış insanlarıyla, kazıklayan insanlarıyla garip bi memleket
umarım çocuklarım (olurlarsa) burada büyümezler
her şeyde aklıma geliyorlar
annem ve muhtemelen doğmayacak çocuklarım
nedenini bilmediğim şeyler olup duruyor
beni bi amaca sürüklediklerini bildiğim için ses etmiyorum
yaşasın bugün! -bu da annemin öğrettiği bir şey “oley” gibi saçma muhtemelen yabancı kökenli veya uydurma kelimelerdense yaşasın demek
yaşasın umutlarım!
sen yaşa İstanbul
umarım deprem yakın değildir, garip bi apartmanda yaşıyorum fabrikadan dönme
yaşamasın kötülükler
İstanbul nüfusu giderek gereksiz artan bir şehir. Bütün büyük şehirler gitgide birbirine benzemeye başladı işin kötüsü. Depremi düşünmek dahi ürkütücü normalinde afet gibi yaşanan bir şehir ritmi doğal afetle nasıl başa çıkar bilinmez.
Dilerim olmasın.
BeğenLiked by 1 kişi
eninde sonunda olacağı biliniyor, sadece zamanı bilinmiyor. bizim önlem almamız gerekiyor
BeğenLiked by 1 kişi