I worked on this almost 7 hours straight and cried just 3 times. It is a progress.

Beni siklemeyen hocama raporumun sonunda bunu yazarak bir miktar acıma duygusu istemişsem ne olmuş yani? Hoş, hiçkimseyi siklemiyor bu aralar haksızlık etmeyeyim.

Sinirliyim, kendime. Birkaç saat önce istemesem bile sınıfta kalacağımı fark ettim. Çok önemsemediğimi sanıyordum ama resmi olunca kırıldım biraz. Belki de notlarımı düzeltmek için güzel bir fırsattır. Bilemem gerçekten.

Neyse ki elimdeki korkunç durumları tamamen görmezden gelip derslerden gelen hoş anksiyeteye tutulabiliyorum. Şimdi de sırada genel kimya 2 quizi ya da midtermi ya da her neysesi var. Hocamız bizi germediği için kimse tarafından baskı altında kalmadan ağlayabiliyorum. Evet başarısızlık beni geriyor. Biraz bu hissi yaşayınca daha önceden karşımda olan asıl problemlerin ne kadar korkunç olduğunu görüyorum.

Başarısızlık da kötü görünebilir ama bir yerde düzeltilebiliyor. Bazı şeyler düzelmiyor. Bunun bilinciyle daha rahatım çok gergin olsam bile. Evet saçma ikili.

Geçenlerde en yoğun zamanlardan birisinde arada gecenin bilmemkaçında Murathan aradı. Sesimi duymak için. Neden bilmiyorum ama bütün işlerimizi bitirdikten sonra tekrar karşılaşıp asla birbirimizi bırakmayacakmışız gibi hissediyor 15 yaşındaki inner Elif. Umarım haklıdır. Yani çok kötü fikir ayrılıklarımız veya arada bazı sorunlar olmasına rağmen karşılaştığım en iyi en nazik erkeklerden birisi. Hatta bi tek o. Sure, çoğu da dışarıdan iyi görünebilir, biraz tanıyınca veya çok iyi arkadaş olunca da iyi görünebilir. Ama kimseyi Murathanı tanıdığım kadar tanıdığımı /bu saatten sonra uğraşacağımı da/ sanmıyorum.

Eren olmazsa başka kimse olmaz demiştim ve belki de olmaz ama umarım bir gün en azından iş arkadaşı oluruz Murathanla. Şaka yapıyorum tabi ki illa ki karşılaşacağız ve mart 12den beri Pamuk hariç kimseye sarılamamış Elif çok yapışkan olacak kaç yıl geçerse geçsin. –herkese karşı değil, artık çok kişiye sarılabileceğimi sanmıyorum–  Çünkü bütün saçmalıklara rağmen her zaman Murathanı az da olsa seveceğimi biliyorum.

Enough with the boyz!

Sıradan problemler.

Gece çalışmaya başlarken donut ve filtre kahve söyledim. Filtre kahveyi ne kadar özlediğimi asla fark etmemişim. İndirime girmiş bi makineyi sipariş ettim görür görmez. Umarım sik gibi bişey göndermezler. Sinbo ama hayırlısı tabi.

Sigara almaya dışarı çıkmam gerekiyor umarım uyandığımda kendimde enerji bulabilirim.

Udemy şifremi bi arkadaşla paylaşacağım. İnsanlara güvenimi maddi şeylerle başlayarak ölçüyorum evet. Yine de kredi kart bilgilerimi sildim. Slow…

Buradan taşınamasam bile güzel fikirlerim var bu evle de ilgili olabilecek. Yine de yavaştan toparlanmaya başladım. Yaz okulu almamaya karar verirsem istediğim zaman çıkabilmek için kendimi hazırlıyorum. Bu zamanın ne zaman olacağını da biliyorum.

Mesut abiye gidip dip boyası yaptırdığım günden başlayarak ilkinde 1, ikincisinde 2 gün içinde kontrat imzaladım. –hatırladığım kadarıyla– Bu sefer de 3 olacak. Bazı inanışlarım var ve beni rahatlatıyorlar.

Önümüzdeki 20 gün içinde o kadar yavaş ve sıralı bir şekilde toparlanacağım ki önümüzdeki üç ay içinde ne zaman taşınmam gerekirse gereksin 10 gün içinde her şeyi halledebilmiş olacak seviyede olacağım. İddialıyım. Her şeyi tek başıma yapabiliyorum. Tek destek annemin arada sırada gelen tavsiyeleri ve istediğim zaman kısıtlı miktarda gönderdiği parası. Kısıtlı dedim ama you know me. Az da değil ama bu aralar piyango bileti almadan ikramiye falan kazanmayı hayal ettiğim için çok da gelmiyor.

Sanırım bir şekilde ağzıma yemek tıkma hayallerini gerçeğe dönüştürmeden bulaşık yıkayıp uyusam iyi olacak. Uyuyamayacağımı düşünüyorum ama uyanamazsam dışarı çıkamam. Sigaran azalıyor gerizekalı. Ve bir arkadaşım için de emlakçıma normalde uğrayacağımdan daha erken uğramam lazım. Koli biriktir diye tekelime alarm verip çöp atmam lazım. of.

Bir de netflixte çıkan son Türk filminde çok ağladığımı yazmak istedim. Biz Böyleyiz filmin adı. Çok bi albenisi yok. Sadece o kadar çok kişinin asla beni o kadar çok sevmeyeceğini bildiğim için kırıldım. Aile kurmak, çocuk yapmak gibi kavramlara heveslenmekten vazgeçmeye karar verdiğim için izlemesi zor oldu. Benim tek ailem annem ve kardeşim. Arada bana benzetilen uzak kuzenim ailem oluyor. Babaannem ve anneannemi ayrı tutuyorum. Sonuç olarak: Hayatım boyunca iki kişi benim ailem olacak. Eğer şanslıysam kardeşimin çocuklarına miras bırakabileceğim tabi eğer param olursa ve Kaan kendisine layık birisini seçip benim onayımı alabilirse. Belki olmaması da çok muhtemel yeğenlerim beni sever.

btw evet murathanla olursam bile çocuk istemeyebilirim çünkü ikimizin genleri efsane bir çocuk yaratabilme ihtimali ile bozuk bi çocuk yaratabilme ihtimalini %50 50 tutuyor. Belki de genetiğini değiştirirsek… Yine de sanmıyorum. Bu çirkin sik gibi dünyaya bide çocuk mu doğurayım.

Çok alakasız yerler. Yüzüğüm ve ben gidiyoruz.

Gevezelik saati is over.

Thanks for not taking this seriously.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s